hatırlarmısınız ? sabah kahvaltısı ederken tık tık kapı çalınırdı komşunun küçük kızı incecik sesiyle ünlerdi ;
-evdeyseniz annemler size gelmek istiyor
eğer o gün için başka plan yapılmamışsa cevap mutlaka evet olurdu ondan sonra başlardı tatlı telaşe bir kısmımız evi toparlar, diğeri mutfağa girerdi ; tatlılar, tuzlular, patates salatası ya da kısır yanına da pastacık belki şimdiki kadar çeşit bilinmiyordu ama yoğurulan her hamura mutlaka misafir sevinci ve samimiyet katılırdı ehh... o zamanda ne yapılırsa yapılsın leziz olurdu misafiri güleryüzle karşılar ziyaretinden memnun kalmasına çalışırdık sonuçta da yorgun ama mutlu bir şekilde bulaşığımızı elimizde yıkar evimizi toparlar yemeğe girişirdik herkes vakitlice kalkar evine gider işini yemeğini ayarlardı
şimdiyse bir laçkalık pir laçkalık bütün makineler otomatik olsa da tavrımız zorakimatik
komşu kızını boşver en yakınımızın ziyareti bile zoraki kabul ediliyor dıştan buyrun derken içimiz of puf ediveriyor sonra evimizi tepeden tırnağa başlıyoruz temizliğe gelen sanki camlara temiz mi diye bakmaya geliyor sonra başlıyoruz tariflerdenizinde yol almaya evimizle tarifimizle hava atacağız ya ? alengirli tariflerle öyle uğraşırız ki bunalana kadar misafire verecek birşeyimiz kalmaz kapı çalındığında, cicilerimizi giymiş, takıp takıştırıp dudağımızın ucundaki gülücükle hazır ve nazırızdır.
ya içimiz ? suretimizi, evimizi süslerken içimizi ihmal ettik yine bu yorgunlukla yapabileceğimiz tek şey ; erken gitse de dinlensem diye dilemek
misafir ağırlamayı o kadar zorlaştırdık ki kendimize şunlu pasta, bunlu börek diye uğraşmak da ne ? sonuçta yapmasak da daha basit şeylerle karın doymaz mı sanki ? inci mercan da sunsan niyet candan olmadıkça lisan-ı halin git git diye bağırır hep
boşver evde kim uğraşacak şimdi ? gel dışarda yiyelim hatta ben ısmarlıyorum bak (suç bastırma )
içine samimiyet katmadıkça tatsız ve özsüz kalmaya mahkum nimetler de arkadaşliklar da artık
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
9 yorum:
çok objektif bir bakış olmuş açıkçası. hele şu blog işine başlayalı misafirleri güzel sofralara alet ediyorum sanki :)
şakası bi yana evimizden misafir eksik olmazdı büyük şehirde ki samimiyetsizliğe alışmak benim için çok zor oldu. her zaman beklerim buyrun gelin komşu olmaya gerek yok :)
Ben de yurtdisinda komsu özelemi cekiyorum. Desene Türkiye`de de farkli degilmis.
cok karamsar olmus yaw bu yazı..bız yıne yapıyoruz bunları cat kapı yapabıldıgımız arkadaslarımız var cok sukur..
LİLA VE MOR ; TEŞEKKÜRLER AH KEŞKEM KEŞKEM vakitsizlikten aneye bile ayda bir gidebiliyorum maalesef.
uygarlık hayatı kolaylaştırdıkça insan ilişkilerinin zorlaştığını düşünüyorum
NESRİN; son beş yılda özellikle böyle.insanlar birbirlerini dışarda görüyor artık .günler kafalarda yapılıyor ekseri.
NOHUT ODA; o zaman siz şanslısınız diyorum başka da birşey demiyorum
ahh neval ahh.evimin tozuna bakmadan çat kapı gelecek dolaba ne varsa yiyecek komşular ve arkadaşlar istiyorum.yok yok yook bulamadım ben.gösteriş curcunasına kapılamayan fosillerden kaç kişi kaldı.ve varsa nerelerde acaba.ben çekip gitmek istiyorum işte bu yüzden .işte bu yüzden kapımı birden bire çalacak canlar istiyorum.sofrasına her daim oturabileceğim insanlar istiyorum.çok bunaldım çook.
bursa da vardır ve sitarem.şöyle yıldırım mah. doğru git sen.
sitenizde uzuun uzun gezindim,yazılarınızı okudum,okudum okudum...aman Allah,ım,o ne hoş bir uslüp ve kalemdir böyle...
bir an kendimi beni içine alıp sürükleyen roman kitaplarının arasında gibi hissettim..
artık müdavimin oldum hiç şüphesiz...
yüreğinize sağlık..
bende beklerim sayfama inşallah...
http://birtutamkekik.blogspot.com/
sevgillerimle...
bir tutam kekik; güzel sözleriniz için teşekkürler.teveccühünüz sadece.
hoşgeldiniz bloguma,iade-i ziyarete geliyorum hemen:)
aci olmus yazi! sanirim ne ben ne de cevremdekiler hala ogrencilikten cikamadigimiz icin samimi ortamlarda dusup kalkiyoruz:)
dun aksam yeni sehrimdeki bir kac turkle tanistim, "sadece 1 cesit" kurali koymuslar, hatta fazla yapandan 10 dolar aliyorlarmis:)) eh boyle olunca ev sahibi de yorulmaz, tatli tatli muhabbet olur:)
Yorum Gönder