hani bazı konular vardır kaşınmaya müsait her daim ; herkesin kamplara ayrıldığı.
bazıları siyasidir , bazıları toplumsal. herkes kendi fikrini söylese de, ortak bir nokta muhakkak vardır .en uç siyasi görüşe sahip insanlar bile, gönüllü maşa ya da vatan haini olmadıkları sürece, ülkenin refahı ve güvenliği noktasında, beraber hareket ederler.
kılık kıyafet mesela , senelerce iran devrimiyle korkutarak insanları , kapı komşusuna terddütle bakar hale getirdiler. gerek tvde ,gerek gazetelerde yaza-söyleye , insanların kafasında tesettürü şarta bağladılar; altında başka amaç yoksa kapanabilirsin . ve biz bunu duymadık mı toplum içinde, en yakın gördüğümüz kişilerden ? kendimizi az mı savunduk Yaratıcının emrine uyuyoruz diye?
yok ya ? kapanmak için senin rızanı almak zorunda mıyım ?
bir de muvaffakatname imzala istersen .ben sana şart koşuyormuyum , şuranı şu kadar, buranı bu kadar gösterebilirsin diye ?
haddini fersah fersah aşan gafillerle dolu ,hay gidi çarpık dünya..
ve bazı konular vardır yine, insanı kamplara bölen; ama sonucunda herkesin mutabık olduğu . birini katletmek cinayettir ,ister düşmanını , ister doğmamış çocuğunu; birinin yaşamını sonlandırıyorsun.
evet doğru ,senin bedenin = senin cinayetin = senin vicdan azabın.
başına geliveren katmerli belaların da başlangıcı.
evet bu dünya, kendi vicdanını boğmak,bir nebze olsun unutmak uğruna kudurmuşcasına çevresine saldıranların dünyası..