Sikayet ederim kendime ve cevremdekilere zihnimin acınacak halinden. kabahati tiroid sapitmalarina atsam da goncam hep jet hızıyla okuduğum kitaplarıma bağlar konuyu , ara ver diye söylenir konu açıldıkca.
İki günlüğüne ara verdik biz hayata.yesil Bursa'ya gittik evi ve cocukları bosverip.butun amalara kulak tikayip. hos giden bir memnunsa,kalan bes mutlu oldu. eve arkadas çağırmalar,uçsuz bucaksız gezmeler oh oh her gün gitsek kalın diyen olmayacak belli ki.
Bursa'yı nasıl da severim,sık sık gidesim ve gezesim vardır,lakin hep lafta kalırdı. bu sefer kaplıcayı bahane ettik,meşhur aslanın ağzına sırtımızı verelim de, kulunclarimizi çözelim dedik.eh iyi de ettik galiba.
Oylat'ı gidenler bilir;dagın tepesinde sınırlı yerleşim ,mis gibi hava,billur gibi suyu ve hamamlarını,organik köylü pazarını. gerci teyzeciklerin organik sattığına emin değilim ya . iki gunümüz hamam-dinlenme-yürüyüşle gecti. siril siril akan su sesleri arasında burada oturduk.sessizliği dinledik huzur bulduk.
lk Bursa kahvaltımızı Türkiye'deki en yaşlı ağacın altında yaptık, güzeldi.yine yapasım var bir koşu gidip. donecegimiz gün ,otelden çıkış yapıp Bursa çarşılarına attık kendimizi.gidip de havlu almadan gelinir mı hiç ? eski kara tezgahta havlu dokuyan bir atölyeden havlularımızı da alıverik ne gam ne keer kaldı ne e kulunç
sanki eski bilgisayarım küsmüş de ddd lerde sapıtıyor gibi :/
9 Mart 2013 Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
oylat gitmek isteyip bır turlu gidemediğim mekan:)
Yorum Gönder