30 Mart 2011 Çarşamba

hanımefendi olmak ya da olamamak

nedir acaba hanmefendiliğin tanımı ?       herkese göre değişse de,   ortak birşeylerde buluşmalı.





mesela seve seve bir tane daha yiyeceği halde,     ekler pastayı başkasına bırakmak ( niye ekler acaba ?)

içi içini yediği halde,       güleryüzle memleket meselesini ya da  hava durumunu konuşmak .     adı üzerinde özel;      kişiye özeldir  çünkü.

aile huzuru için;    ne kadar dürtse de şeytan,       tepkisini ve kızgınlığını       çocuklar yattıktan sonraya saklayabilmek,    dilini ısırarak bile olsa.       bir kaç damla yaş bile dökmüş olabilir,      hissettirmeden.





derdinizi açarsınız ona ;   yargılarına güveniniz tamdır .     lakin ser verse de sırrını vermez asla.
anlarsınız,   tanırsınız hanımefendiyi;   o kadar yakın        ama bir de o kadar uzak havası vardır,     çekim gücüne karşı konulmaz.          insan kendinde olmayanı ister ve merak eder çünkü.

ahh     erkekler   ...    1 km uzaktan tanırlar hanımefendileri     ve  en cıvığı bile saygı duyar onlara .
kalplerinin tahtına,     çocuklarının analığına onları seçerler    hep

zaten ne kadar gezse de erkekler,     sadece  hanımefendilerle evlenirler.


yarın  ; nazardan bahsedeceğim .
yazmak hakikaten zor oldu. acı vereni atmaya çalışsak da zihnimizden ,o bir şekilde ulaşıyor  bize.   zihnimize hakim oluyor bir anda ,   artçı sancılarla kıvrandırıyor,     sıkıveriyor kalbimizi hüsranla .
hep hep olacağına,      yazayım, kabulleneyim   sonra da kafamdan atayım istedim .
bu sayfa benim için o anlama geliyor zaten ; bayağılaşmadan deşarj olma yeri burası.





13 yorum:

Tazekahve dedi ki...

Pasta tabağımda mutlaka kalsın isterim bi kaç tane ikram.İçgüdü işte ne kadar aç olsam da bu böyle.İçim içimi yese de kadılarla ablalarla memleket meselelerini de konuşabilirim yeri gelir.Akşam yürüyüşlerimizde salıncak gördüğümde sallanmak istemesem bi de her yeni çıkan filme gidelim diye hırçınlık etmesem belki ben de hanımefendi oluverecektim :D Bu arada sen ne durumdasın Nevalim ?

Unknown dedi ki...

Doğru söylüyorsunuz hanımefendi:)

neval dedi ki...

TAZE KAHVE; bence hanımefendiler de salıncağa biner ama kimsecikler görmeden.tabağımda kalan kek olur genelde.sinemaya gidenmi kaldı ayol bu üşengeç dünyada.
nefsime gelince hanımefendi olmaya aday sadece ,şu çaçaronluğu bir bıraksa

PAPATYA; teveccühün arkadaşım.hanımefendilik sana daha çok yakışıyor

nabrut fıdıllıoğlu dedi ki...

ben tabağımda yemek bırakmak hariç hepsini yapıyorum ve hanımefendilikten değil salaklığımdan sayıyordum.vay be :)))
yemek kısmı hariç dedimm ben hep ayıp olmasın diye konulanı reddedemeyen yenilemeyecek şeyi bile baklava iştahı ile yemeye çalışanlardanım:)))

Adsız dedi ki...

hep cok hanimdir diye ismimin basina söyle bir ifade takilir. ilk tanidigimdan tutta en samimime kadar. keske beni anlatirken samimi sicak ay kafadir filan diyebilseler derim hep. keske herkeze karsi belli bir cizgiden ötesine izin vermemezlik etmesem. biraz civisam,civiyabilsem gerilmesem. mesafelerimi atabilsem.okul yilligimda tüm arkadaslarim betül öyle hanimdir diye baslamislardi. acayip rahatsiz etmisti beni caktirmadan icten ice.öylee gitti hayatim. senin anlattigina tezat bisi oldu benimki ama olmak istedigim ben isminiin basina sicak samimi net filan... ama yookk hanim. yani mesafe. birazda kibarlik var serde. ah nevalim benim sinoplu pek samimi delismen dostalrimin yaninda sürekli baston gibi dolasip etliye sütlüye hanimlik kibarlik yaradilistan yaklasamamak. yorgunum suan aslinda. epey daldim ciktim. ama sen beni anladin anlarsin beni bilirim:) blogrollla ilgili hic bir fikrim yok.kaldirip tekrar kaydetsen. yada ben izleyici listemi yinemi koyasam. birkac kisiden daha mail almistim niye yok koy filan diye

neval dedi ki...

NABRUT VE BİZ; demekki yaradılıştan hanımmışsın kardeşim.
tadı kötü olanı yemek de zulüm bea.

BETÜL; hanım olmaktansa, samimi olmak isteyen, herşeye rağmen hanım. herkes dediğine göre kaçış yok hanımefendilikten.
ben de istemesem de insanlarla arasına mesafe koyanlardanım. bu ince fikirlilikten ve kırılmak korkusundan kaynaklanıyor sanırım.

nabrut fıdıllıoğlu dedi ki...

o senin teveccühün:)
ya tabi zulüm ne diyorsun sen
bende mahcup etmek haramdır anlayışı var:)
karşımdakini kırmamak mahcup etmemek için neler yedim ben:D

Sitare dedi ki...

ağlamışsın sen,sinir olmuşsun döşemişsin yazıyı.amaan boşver değmez hiçbir şeye.3 gün sonra neye ağlamıştım ben dersin:)

Nil dedi ki...

ben bugün hiç hanımefendi olamayacağım. birilerine habire küfredip duruyorum -ki bir hanımefendiye hiç yakışmaz. ve o birilerini tek kırıntı bile kalmadan yiyebilirim.

Adsız dedi ki...

amanın sevgili nevalim ona hanımefendilik degilde enayilik deniyor toplumda canımcım
ama sen naziklik etmişin bacım.üzülme at kafandan nevalim kötü düşünceleri
onlar insanı sadece yorar yıpratır ve üzer hayat zaten zor bacım üzüntülerlerde yorma canım tatlı canını. sevgilerimle bacım

Unknown dedi ki...

Ben de Betül gibi okul yıllarında hep hanım kızımız diye anılanlardanım..
Hanımlıktan azıcıkta olsa uzaklaşıp arada sırada çılgın olmayı başarabilseydim keşke..(aslında içim coşar her daim ama uygulamaya geldimi hep engelleyen bişey olur beni ne hikmetse)
Amaaa yok yok yaradılış meselesi sanırım bu saatten sonra zor bana sanki..

neval dedi ki...

NABRUT VE BİZ;neler yedin ? merak ettim

SİTARE; galiba işte millete sinir olup burada yazıyorum.dediğin gibi değmez ama bünye heyecanlı laf dinlemiyor.

KÜÇÜK MUCİZEM; aslında pasta hayalkırıklığına ve sinire birebir,olsa da yesek

SELİNKA;hanımefendilikten anlayacak insanmı kaldı selinkam ?
sendeki pozitifliğin hayranıyım söylemişmiydim ?

SEVGİ; yaradılıştan hanımlığın ilacı yok sevgiciğim çekeceksin mecbur

nabrut fıdıllıoğlu dedi ki...

en sonkini söyleyim.pudinginin içine bol karabiber konulmuş hamur olmuş laz böreği:D