hiç oturduğunuz koltuğun battığını hissettiniz mi ? ya da ne arıyorsun burada diye, nerdeyse dile geldiğini ?
ya da soluduğunuz havanın, ciğerlerinize adeta isteksizce girdiğini ..
bazen öyle ortamlara girersin ki, -isteyerek ya da istemeyerek- orası git ! diye ciyaklar adeta; ruhunla duyarsın bunu.
bunun sebebi; ordaki insanlar belki negatiftir sana. lisan-ı halleri ne kadar kibarsa , duyguları da o kadar uzaktır. tüm kalpleriyle sensizliği istediklerindendir ki ; sohbet zoraki ve alabildine samimiyetsizdir.
ya da insanlar çok zıttır benliğine. onlar kendileri çalıp oynarken, mütemadiyen sorarsın kendine ne işim var burda diye ?
ben'le başlayan cümlelerin, enaniyet dalgalarından boğulmamaya çalışırken, terke-i diyar eylememenin iki sebebi vardır zannımca;
epey çaresizsindir , ya da insan lakırdısına susamış .lakin bilmezmisin ki ,bünyene yabancı madde girdiğinde hasta eder seni atana dek.
ya da vicdanının sesini yok sayacak kadar inatçısındır, illa kalacağım diyerek kabullendirme savaşı verirsin.
behey gafil ! bilmezmisin ki seni ordan iten sinelerin en dibinde gıbta saklanmış ve nefes almaya çalışmaktadır. vicdanı boğmaktansa ,yalnız olmak daha evla değilmidir ?
hem yalnız olmak bu durumda daha evla değilmidir ?
görsel
7 Mayıs 2012 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
4 yorum:
Bir düğün merasiminde böyle olmuştum ben. Yazıyı okurken o güne gittim. Ortam öyle sıkmıştı ki oturduğum yerden kalkamadım bile.
neval abla sen nereye gittinde bu hale geldin ??
Her cümleyi ayrı ayrı düşünmem gerekti. Her cümle kendi içinde bir konu başlığı. Beni düşündürdüğün için çok teşekkür ederim. Blogumda ödülünüz var.
http://hertelden-everything.blogspot.com/2012/05/alanaydan-gelen-versatile-blogger-odulu.html
daha fazla yazmalısın bence yazmak insanı rahatlatır...
bir nokta da koysa posta
ben burdayım de bari:)))
Yorum Gönder