6 Nisan 2011 Çarşamba

bugün farklı bir şeyden bahsedeceğim;     insanlara güvenmekten.   en belirgin özelliklerimden biridir insanlardan şüphe duymak .        hep kötüsünü düşünerek,    sağlam kazığa bağlamaya çalışırım eşeğimi. buradaki eşek ne  ?  diye sormayın,düşünmem lazım





hayatı yavaş yaşamak,   insanları gözlememi sağlıyor   ve bu da ,   yeni farkındalıklara yol açıyor.   bu kadar çevresinde dolaştıktan sonra,    geleyim meselenin özüne ; insanlara güvenmek güzel ve doyurucu bir his .
sanki kocaman bir kaşık fındık ezmesini,    ağzına atarsın da, bitmesin diye    ağır ağır dilinde çevire çevire  dolaştırırsın ya ,     serotoninlerin tavan yapar ,   olursun nedensiz mutlu.  işte öyle.

kuşkulu bir yapım var,    fakat insanlara güvenmeyi tercih ediyorum bir süredir.     bazı mayası bozuk olanlar müstesna ,    hayal kırıklığına uğradığım pek nadir.       tamam,     insanlar alışmış yalana,    farkında olmadan savuruyor sağa sola ,  kendi çıkarını kolladığı kılıç misali .     sonunda kamçı gibi  kendi boynuna dolansa da yine de çoğu için,   kaçış yolu.





yine de   güvenimi hissettirdiğimde ve     yalan söylediklerinde      kaybedekleri şeyleri düşündüklerinde, bunu yapabilecek sağduyuda olanlar ,   doğruyu tercih ediyor.      en basit misal (arapça ve farsça kökenli kelimeleri seviyorum ) ;    pazara giderim,   çeşit çeşit tezgahta,     hangi ürünü tavsiye ettiğini sorarım satıcılara  hemen yanıtlarlar doğrusunu .      farketmez bu ; balıkçı olsun,ya da sebzeci,   meyveci.      insanlar fikirlerinin  sorulmasını severler aslında    ve dürüst olurlar.      iş ki,   herkes ahkam kesmeyi bıraksın .     birileri değer versin onlara

birisine güvendiğimizde,   yarı yolda bırakan pek nadir .       o güveni boşa çıkarmamak için elinden geleni yapacaktır.     manav onu kontrol etmeyen  düzenli müşterisine,    bulabildiği en güzel ürünlerini koyacak,     satış görevlisi yardımına ihtiyaç duyulduğunda,    paralayacaktır kendini,     sızlayan ayaklarına inat .       çünkü insanlar takdir edilmek ve ihtiyaç duyulmak ister





insana değer vermek güzel ,     onun bunu hissettiğinde aradaki saygı da güzel.     kendini iyi  hissedip bunu başkasında uygulaması da güzel.         hani şu iyilik zinciri vardı ya meşhur ,güven zinciri   de kurulsa insanlar arasında ,   yalan kalksa aradan,   ne güzel olurdu değil mi ? şeytan ve çırakları nasıl da kahrolurdu ?
ve biz kendimizi nasıl da iyi hissederdik,      olması gerekeni her yaptığımızda hissettiğimiz gibi .
 insanoğlunun kendini iyi hissetmek adına,   her haltı yediği günümüzde ne kadar basit,     mutluluk ve huzur;

yapılması gerekeni yap,ödül gelecektir arkadan




.

13 yorum:

Adsız dedi ki...

inş nevalim amin diyorum sevgi ve muhabbetle kucaklıyorum bacım.
dünya yalasız ne güzel olurdu...
sevgilerimle

Ülkü dedi ki...

Sanırım doğrusunu sen yapıyorsun kuşkuyla bakarak bende yok o işte yanlış yapıyorum fazla güvenmekle yani direk güvenmekle :)

Asahhara dedi ki...

Hayatımızdaki kötü tecrübelere rağmek güven duymaktan asla vazgeçmeyelim. Sen en iyisini yapıyorsun güvenmekle bence.

Limon çiçekleri dedi ki...

Yazdıklarına katılıyorum ama çok güvendiğim insanlar bile inanılmaz güvensiz çıktılar bir süre sonra.Üzülüyorum şimdi...

sevtap(karabidikim) dedi ki...

Güvenecek insan bulmak o kadar zor ki...Aman güvenebilmek ve sana birinin güvendiğini bilmek kadar güzel bir şey yok.En büyük güven benim için annem ve eşim...

neval dedi ki...

SELİNKA; ahh olsa ama olamazki,adı üstünde; yalan dünya

ÜLKÜ; lakin yoruyor kuşku adamı güvenmek istiyorum artık

ASAHHARA; evet insanlara inanmanın dayanılmaz hafifliği ne güzel değil mi ?

LİMON ÇİÇEKLERİ; insanı en yaralayanlar da yakınındaki mikroplar değilmidir ?

betul dedi ki...

neval maalesef güveni karsi tarftan kazanip karsi taraftan kaybediyoruz. birine güvenip sayip hürmet göstermek aslinda bunu yapabilenin marifeti. birde güvenini kötüye kullanip bundan yarar saglamak isteyen bir dolu insan var.. anamdan öyle dogmadim ama öyleyim bende güvenemem yada cabuk samimi olamam kimseyle diyelim:) ancak yasadigi gördügü seyler insani öyle incitiyorki incinmemek icin süphe etmek sart oluyor.bugün bir arkadasimlada bunu konusuyorduk. mesafelerdi aslinda konustugumuz seyde;) buda güvenle alakali.ben mesafeli yapida bir insanim. e incinmemek icin kendimi koruma yöntemim bu.yasamsal bir ögreti. ben karsimdaki herkez icin ayni siniri ciziyorum. buradan ilerisi özelimdir.

İkiz Annesi dedi ki...

Ahhh bir zamanlar sorgusuz sualsiz herkesi kendim gibi bilip çok güvenirdim lakin öyle çok sırtımdan bıçaklandım ki.Hem de hiç beklemediklerim tarafından böyle olunca can yakıyor.
Şimdi mi az da olsa akıllandım biraz daha temkinliyim.
Keşke olmasa hiç yalan ve iki yüzlülük..

Adsız dedi ki...

aslına bakarsan. korkularımız kuşkularımız hep bizi korumaya yarayan duygular. bence olması gerekn bu.

Nil dedi ki...

ne yazık ki ben yüzünü bile görmediğim, literatürde sanal arkadaş diye tanımlanan sizlere daha çok güveniyorum, yüzünü görüpte maske taktıklarını bildiğim insanlardan.

neval dedi ki...

SEVTAP; seni blog dünyasında görmek ne güzel.biz gene şanslıyız canım,güvenecek dalımız var olmayan ne yapsın ?

BETÜL; güveni karşı taraftan kazanıp -kaybetmek tuttum bu sözü,işte meselenin özü.
mesafeli olmak bir yaradılış ,değişebilir insan.nitekim öyleydim ama şimdi çekinmeden herkesle çoğu meseleyi konuşabilirim.ama dediğin gibi güven ayrı,o herkesle olmuyor,hatta güven sınırları iyice daralmakta.

İKİZ ANNESİ; armamıza hoşgeldin,buyrun alalım sizi de kalbi kırıklar diyarına.


GÜLCAN;ama ne güzel olurdu,herkesin konuştuğu söz doğru olsa,arkanı döndüğünde bıçak yemesen.

KÜÇÜK MUCİZEM; bizler samimiyiz,birbirimizden yok çıkarımız şükür.
zor olmalı maskeyle dolaşmak,kendi asıl duyguları olmadan.

Gezi/yorum... dedi ki...

Bizi hiç aldatmadıkları için, tanımadıklarımıza güven eğilimi gösteririz.. (Samuel Johnson)
ANCAK..
güvendiklerimiz bu güvene ihanet ederlerse..
Güven bir karaca kadar çekingendir; insan onu bir kovdu mu, tekrar bulması uzun zamana bağlıdır.. (Kurt Bieden Kopf)

neval dedi ki...

GEZİ/YORUM; aslında ;
güvenilmek sevilmekten iyidir