18 Temmuz 2011 Pazartesi

gerçek dünyaya geri dönüş ve hasar tespit

sonunda yuvamızdayız,   neyse ki gitmeden önce temizleyip   paklamıştım .   yoksa 15 günlük tembellikten sonra anneannemin deyimiyle;    kesseler kafamı     yapamazdım.
manisadan geçip de,  kebabını yemeden olmazmış;



istanbul sınırlarına girince,    sanki biri suratınıza ıslak havlu fırlatmış gibi,   nefes alamıyorsunuz   ve yapış yapış olmaya başlıyor insan.      feribotla gelmemize rağmen,   körfezi dolaşmışcasına  yorgun vardık   dün akşam.
tatil dönüşü çoruma gitmediğimize, nasıl seviniyorum anlatamam.       bayrama erteleyiverdik vuslatı,   iyi de oldu,     bir sürü doktor,    pasaport vs işlemleri var,       onları halletmemiz lazım
bu da bilmemneresinin saklıvadi gölü;




tatil öncesi sınavlarımdan üçünü vermişim,    korktuğum gibi uygulamadan kalmışım :(    iyi haberse, 40 kişiden birisi geçmiş sadece.
korktuğum kadar değil ,   sadece iki kilo almışım.     bunda no ekmek    ve az tatlının ,    havuz başındaki inleten    aeorobik seanslarının etkisi de var şüphesiz.
susurluktan her geçişimizde muhakkak tostunu yeriz ;




kuru kızım hariç,    hiç birimiz bronz değiliz.     ergenim zaten  denize gitmediğinden ,    süt gibi kaldı yanımızda.      termali tercih ettiler babasıyla.        teyyare desen şezlog gülü; bir iki sefer,  soğuk kış günlerine hazırlık olsun diye,    güneşe çıkıverdi o kadar.      o da 50 faktörlü korumayla.     yüzümü nemlendiricilerle koruduğumdan  hiç yanmadı,     güneş yanığı kime lazım     demi ?
oteldeki son yemeğimiz;     porsiyon farkları ne vahim ;




en zoruma giden,     tatil dönüşü yemek yapma ritüeli;     karar verme aşamasından tut,   servise kadar.orada niyeyse hiç acıkmayan bizim efrad,       korkarım burada aç kurt misali olacak.
goncam,havuza yüzmeye gitti,      minik erkekim de büyükçekmeceye, denize!

hiç anlayamıyorum;       orada mis gibi berrak denize adım atma,     burada yosunlu pis suda debelen,dur (denize deniz demem,   dibi gözükmeyince ayol !)
yarın ergenimin tercihleri için,    okula gideceğiz,  oradan aneye uğrayabiliriz.
dökülsün ortaya hediyeler bakalım.

neval kaçar saat kaç olmuş iş başa düştü ,   birisi yemek yapmalı  artık :(

11 yorum:

Ülkü dedi ki...

Hoşgeldin ne yemek yapcen banada göndert :)

Deli Anne dedi ki...

Hoşgeldin Nevalim.. Kolay gelsin bundan sonrası:)

neval dedi ki...

ÜLKÜ ; pırasa:) pişirip kargoya vereyim hemen,yarın kahvaltıda yersin

yemyeşildeniz dedi ki...

hoşgeldin ablacım, yarım türkiye turu yaptın maşallah, şimdi çok zor gelir ev. susurluk ayranı ve tostu benim için tatil simgelerinden, her geçmede yenir :) seninkinin süper denize girmeyip büyükçekmeceye gitmesi bombaymış yalnız :) sevgilisi fln olması orda :)

neval dedi ki...

DELİ ANNE;sağolasın,asıl bundan sonrası zor demi?

YEMYEŞİLDENİZ; hoşbulduk bacım,ne kadar da gezsek kürkçü dükkanı bekliyor bizi şükür.
ergen saçmalığı demeyi hararetle tercih ederim ,içime korku salma ayol

nabrut fıdıllıoğlu dedi ki...

tatil sonrası ev hiç çekilmiyo ya :)

New York'tan dedi ki...

Hosgeldin,ne guzel tatil yapmisiniz sicaklar bastirmadan :)

Unknown dedi ki...

Hoş geldinnn , gerçek hayata dönmüşsün ne yazık ki :(((
bir süre zor gelir ev işleri , alışma sürecinde kolaylıklar dilerim :))

nohut oda dedi ki...

kesınlıkle tatıl sonu ev hııcc cekılmıyor:)
zaten bu yanma olayı turklere has baksana hollywooda hepsu sut gıbı:)

neval dedi ki...

NABRUT; ev demek iş,sorumluluk demek,ondan mı dersin ?

NEW YORK'TAN; evet iyi oldu,evlerimiz nispeten serin .ama yine de bir yerlere kaçasım var

İÇİMİZDEKİ KARNAVAL; evet:(
ama aldığım bu gazla fazla zor gelmez,monotonlaşınca zor:(

NOHUT ODA; saatlerce nasıl yatıyorlar anlamıyorum,on dakikada beynim pişiyordu sanki

Ülkü dedi ki...

Pişmedi mi daha kargo falan gelmedi :))