28 Temmuz 2013 Pazar

Yeni tarifler deneme

Bugün bizim evde bir faaliyet vardı ki ...
Malum ramazan ; sahura kadar yatmazsan öğlene anca uyanırsın misali ,bizim evde bir rehavet sormayın. Kalkıp ,ağzım burnum nerde diyesiye kadar öğlen ezanı okunuyor  zaten.
Akşam yemeğine karar verip ailece (goncam tatilde ve evde olunca mecburen) yapıp edip pişirip ,evi toparlayasıya kadar , saat  dört oluveriyor   İyihaber; iftara dört saat  , kötühaber ; pilim bitiyor.
Ama bazen de , bloglara bakarken canım bişey çekiveriyor. O zaman mutfağa dalıveriyorum. Tıpkı bugünkü gibi.
 Mesela bunu denedim bugün ;


Mahlepli felan , güzel oldu yumuşacık. Tarif burdan.
Malatyadan kayısı gönderdi  Z. Teyze bize . ezilenler marmelat oldu ;



Ig den bu tarif . Söylendiği gibi nefis oldu ;


27 Temmuz 2013 Cumartesi

Yok ki başkasına ihtiyacımız


Kendimize en büyük düşman biziz.
Bak bölemediler yıllarca;  içten pkk 'sı ,ergenekonu, dıştan almanyası iranı israili rusyası

Mayıs ayında baktılar bu iktidar kalıcı ve Türkiye gitgide büyüyor , korktular içteki ve dıştaki  hainler
yaptılar maşa olmaya dünden razı hazımsızları, döktüler sokaklara.
Ah evdeki % 50 ' yi dökebilselerdi sokağa , süper olacaktı . Yırtıcılıkta sırtlanları geçmiş olanlar tepemize biniverecekti.
Kendini İnsan hakları ve ağaç için sokağa attığına inanan ey şaşkın insan ! Mısırda hakları için ölürken insanlar nerdesin ? Neden meydanlarda değilsin de evine pıstın ? Niye #direnMısır diye twitter'ı sallamıyorsun ?  Ah pardon ! sen sadece birileri emir verince dışarlardan inersin . twitterdan o zaman şarlarsın , küfür patlata patlata

Gözümde zavallısın !

26 Temmuz 2013 Cuma

Bm bir haçlı klübü mü ?


Galiba öyle       tarihteki haçlı savaşları şimdilerde soğuk savaş halinde devam ediyor. Öyle olmasaydı Mısırda  akıtılan kan müslüman kanı olmasaydı seyreylerdik berberce,  koparılan gümbürtüyü. Yine aynı sebepten görmezden gelinmedi mi israilin mavi marmarada katlettiği 9 Türk ?




Dünyanın bir çok köşesinde etnik savaşlarla bir çok müslüman ölüyor ya da eziyet çekiyor. Oysa ki Yabancı ülkeler nasıl da sahip çıkıyor vatandaşlarına , burunları kanasın hesap soracak kadar.

 İslam dünyasında birlik olması lazım ki hesap sorulabilsin. Gerçi israil güdümüyle devam eden haçlı zihniyeti buna asla izin vermez.    Bakın Mısırda müslüman rejimin  hakimiyetine ne kadar dayanabildi ?

 Uluslararası arenanın baş aktörleri ve varisleri ortadoğuda iktidarı hep azınlığa vermiş. Fas , arabistan , suriye , libya vs bu yüzden karışmadı mı ? Halk azınlığın kendisini yönetmesine karşı çıktı arap baharı adı altında. Gezigiller de türk baharı sandı mevsimi ama , üç tencere bir tava ile bahar gelmez be gülüm :D

Sorunlar islam karşıtlığından kaynaklandığına göre ve halihazırda himaye edecek güçlü bir ülke gözükmediğine göre bu görev Türkiyeye düşüyor. Bunu öngörenler de zaten içten ve dıştan tepemizden inmiyor. Neyse ki zorluklar ülke insanıma yarıyor , ataletini atıyor ve bilinçleniyor.

Her şey zıddıyla belli değil midir zaten ? Huzursuzluğa karşı bir nebze huzur için çabalamaz mı insanoğlu ?  Ya da elinden alınmak isteyene sıkı sıkıya yapışmaz mı ?

Yeter  ki biz dost olalım birbirimize,  kendi içimizde ayrılmayalım fırkalara  .o zaman  var ya kimse duramaz bu ülkenin önünde


24 Temmuz 2013 Çarşamba

Tanıştırayım;




Yeni başbelam Güler bacı.
Kendisi Z. Bacının - nam-ı diğer kankamın eltisi olup , emekli gurbetçi olmak suretiyle yılın altı ayını Türkiyede geçirmeye,  azmı cezmi kasteylemiştir. Şimdiye kadar (40 sene felan)her yaz tatillerinin bir ayını zavallı z. Teyzede geçirdiklerindendir ki , kiradaki evlerini döşeyip oturmaya karar vermelerine en çok o sevinmiştir.

Seninle ne ilgisi var ? diye soranlara cevap vereyim üşenmeden ; Z. Teyzenin bütün akrabaları tanır teyyareyi ,okka yakınız . Ayrıca bir zamanlar evsahibimdi güler bacı. gönül rahatlığıyla oturdum ve her kiracı da ev aldı çıktı ordan , öyle bir evdi orası.

İşte bu yüzdendir ki , mutfağı takıldığı andan itibaren kendi evine geçen Güler bacı , sandı ki eltisi her gün onu gezdirecek , çağıracak. (Dedikodu mu yapıyorum ne ?) e bu da olmayınca veryansın etmelere başladı . Z teyze malatyaya gitti kurtuldu , ateş hattında bendeniz kalakaldım.

Bugün kapıya gelip sitem etti ,ne diyeceğimi bilemedim  .
 Kötü bir kadın mı ? Hayır. Yalancı mı ? Evet   Eli uzun mu? Evet.
Görüşmek isteyeceğim biri mi?  Hayır.

Ne yapmalı ne etmeli ?
 Teyyare çalıştır yavrum saksıyı

22 Temmuz 2013 Pazartesi

Halleşme


Bugün süslü bursadan arkadaşım aradı, halleştik biraz. Sohbet her zamanki gibi , nolcak bu memleketin haline dayandı. Yahu bu kadar yıldır konuşuldu çizildi hiç mi iyileşmedi , çare bulunamadı , yoksa darbı mesel oldu da iyi kötü faketmez kullanılıp duruluyor milletin dilinde ?

Aysel ümitsiz gidişattan ; eşi kamuda çalıştığından ve eskilerdeki gibi üç ayda bir çifter çifter maaş alamadığından eski günleri özlemede. E doğru tabii eşekten ata biniş zevkli , tersi acı veriyor nefse.


Diyemedim ona; ayselim size ve sizin gibilere fazladan verilecek ödeneklerle yollar yapılıyor daha az kaza olsun diye, yeni doğan bebeler bile sigorta kapsamına alınıyor , hastaneler yapılıyor diyemedim geleceğe yatırım yapılıyor , bir kısıma çok verip diğerini aç bırakmak yerine kişi başı milli gelirimiz yükseliyor diyemedim. Anlamazdı , o modda değildi çünkü.

Ama söylediğim şeyler de oldu ; ihtiyacımız olanı değil de her istediğimizi aldığımız sürece alım gücümüzün asla yeterli olmayacağından bahsettim .toplumdan buhar gibi  uçup giden kanaatten söz ettim. Her müsrifliğin ardından içimizde büyüyen açlıktan bahsettim. Nefsin her istediğini yaptığımız için açılan boşluktan.

Ötelerle aramızda büyüyen uçurumdan bahsetmeye gerek bile duymadım.

20 Temmuz 2013 Cumartesi



Dün akşam lise arkadaşlarımla iftardaydık Mado'da.
Manzara güzel , menü ağızlara layıktı. İftardan önce acaba yeter mi ? Diye endişe etsek de tatlıyı bitiremedik bile. Dokunmadığımız tatlının atılacağını öğrenince mecbur paket ettirdik

                  

Saadet kimya mezunu , şimdilerde mecburen ev hanımı hayatımda tanıdığım en serinkanlı ve mantıklı insan , dost aynı zamanda kendi deyimiyle çapulcu. İlk defa bir şeyi savunurken heyecanlı gördüm onu. Olaylar sırasında provakelerin olduğunu kabul etmek istemiyor sanki,  öyle öfkeli ki görmek istemiyor bazı şeyleri.

Toplumda bir kesim hala bir şeylere zorlanacağı korkusunu atamadı üzerinden. Ehh birileri iran modelini Demoklesin kılıcı gibi indirmiyor tepemizden. Geçmiş yıllarda kimin hayat tarzına müdahale edildi ki ? Herkes istediği gibi yaşamadı mı?  Yok yok hazımsızlığın sonucu bunlar , geçime gönlü yok birilerinin .


  Alev garibim;  eşinden yeni boşanmış ,kalbi kırık  oğluyla hayata tutunmaya çalışıyor. İnsan yıllarını verip de vefasızlıkla karşılaşınca , yıkılıp kalıyor öylece. Neyse ki ,biz kadınların şartlara uyum sağlamada üstümüze yoktur.
Şu hayatta huzur ve sağlıktan başka bir şey istememek lazım galiba. Diğer isteklerin muhakkak bir külfeti oluyor.

14 Temmuz 2013 Pazar

Hadi nazlanayım biraz


Kemiklerim sızım sızım sızlıyor . Tabanlarım da öyle.
Sanırsın ki , inşaatta tam gün mesai yapmışım.
Nerde? Taşınan bir arkadaşa ev yerleştirmeye gittim topu topu.

Hem arkadaşım hem akrabam Nurgül ,apartmanda çıkan yönetici tartışmasından dolayı kendi evinden çıkmak zorunda kaldı kiraya.     Eşi Nuri Dayı  - dayı diyorum çünkü sırtlarında az gezdirmemişler bendenizi-   bugüniki evim varken kiraya çıkan bir ben varım herhalde diyordu.



Evi temizleyip eşyaları yerleştirirken köyden teyzemin kızı aradı , annemin başında gene bir başbelası varmış ; ailenin karakoyunu Şerife Abla.
Çokluk akrabayla sudan sebeplerle küs;  ki buna oğlu da dahil, lakin bizi pek sever .   Kendi yazlıklarına hırsız girdiğindendir ki zannımca  ,bu yazı aneyde geçirmeye niyetli.   gittiği yerde aylarca kalma sabıkası da vardır , ordan bildim.
İyi hoş da misafirliği zahmetlidir hatunun ; pek terler efil efil essin diye cereyanda  bırakır aney'i. Oruç namaz ara ki bulasın , bir de mübarek ramazanda tv ye tam gün mesai yaptırdı mı al sana işin tuzu biberi. Ramazanı layıkıyla yaşamak isteyen anneye azap üstüne azap

Bir haftadır aneyin çektiği sıkıntıyı bilen Ayşe teyzem ,arayınca aldı bir telaş ; atsan atılmaz, satsan satılmaz kardeşlerime danıştım   Oybirliğiyle meseleye sivri dilimin el koymasına karar verdiler.
 Ne kadar tatlılıkla söylesem de , aney'in misafir ağırlayacak yaşı geçtiğini ,  sonuç malum; Şerifeciğimin küs listesinde çentik olmaya mahkumum

13 Temmuz 2013 Cumartesi

Yine yeniden eskiler gelsin hatıra


Marketten alışverişi severmisiniz ? Hiç sevmiyorum son zamanlarda.

Tamam hızlı dünyamızda kolaylık sağlıyor, herşeyi birarada görmek ve almak. Zararı ?

En başta kesemize tabii. İhtiyacımız olanı alırken , fuzuli olana da gönlümüzün kayması tehlikesi hep var , cüzdanımızda kredi kartları olduğu sürece.

Ya küçük esnafı bitirmesine ne demeli ? Manav , bakkal, kasap , kasetçi , balıkçı , kırtasiyeci hatta yumurtacı ve yufkacılarımız vardı bizim; babalarımızın iş dönüşü alışverişinde havadan sudan sohbet ettiği.

Çocukluğumuzda bisküviyi teneke kutudan alıp gramla tartarak  verirdi bakkal amca . Tamam şimdiki paketlerdeki gibi kıtır kıtır etmezdi ısırınca. Çoklukla gevşemiş olurdu , ama biz de bunu dert ezmedik ki  o zamanlar.her şeyi dert etmek şimdilerde moda oldu, rahatlık batıyor ya.


Kasetçilere giderdik istediğimiz müzikleri istediğimiz sırada dinleyebilmek için. Müzik arşivleri parmağımızın ucunda artık ama arkadaşlarla müzik dinlemek hayal oldu , facede paylaşmak dururken.

Manav amcadan mevsimi neyse onu alırdık, şimdiyse ilaç bombası lakin parlak domatesleri biberleri elceğimizle seçip her mevsim yiyebiliyoruz. Ne saadet ne saadet ! Bir de onkoloji bölümünde yığılmalar olmasa ..

Balıkçı bize tazesini verirdi balığın. Marketlerin balık reyonlarının önünden geçemiyorum kokudan oysa.

Yumurtacıdan kırık yumurta alırdı aney , kek börek yapmak için yarı fiyatına. Şimdiyse , dolu poşetleri taşımaya uraşırken kırıyoruz.

Tabiiki de bir kısım esnaf var hala. İnsanlar evlerinde misafir ağırlamaktan kaçındıkça ihya olacak kahveciler , kafeciler..

Esnaf sohbetleriniyse unutun gitsin . Kasa kuyruğunda sizinle gözgöze gelmemeye çalışan insanlara  ve bize  ayaklı kredi kartı muamelesi yapan kasiyere mahkumuz artık

12 Temmuz 2013 Cuma

Muzdaribim davulculardan


Terör estiriyorlar yahu harçlık almaya geldiklerinde. Ramazan onbeş hoop kapındalar. Sıkıysa açma açana dek bekliyorlar. Olamaz artık böyle yüzsüzlük deyip inadına açmıyorum.

İhaleyle alınıyormuş davulculuk diye biliyorum . Birilerine rant kapısı, bize eziyet . Tamam kardeş bileğin kuvvetli; anladık dangıdı dangıdı vurmandan . Lakin boşa sallıyorsun o tokmağı.

Sahi hala davulcuyla sahura kalkan var mı bu ülkede ?

8 Temmuz 2013 Pazartesi

Didimden merhaba ...

Adet olduğu üzre yıllık iznimizi didimde geçiriyoruz. Otelimiz islami otellerin ilki;  meşhur denizi de  bir zamanlar çevrelemiş olan otel. Kendi deyimleriyle misafirlerinin profilinin değişmesinden sebep bazen bizi huzursuz etse de denizinin temizliği , havasının dinlendiriciliği ve arkadaş grubundan dolayı vazgeçemediğimiz adres

Geçmiş tatil yazılarımı okuyanlar bilir rutinim sabah dokuz akşam beş full time şezlongda mesaideyim.   eh bizimkilerle yemek seanslarında biraradayız sadece ;günde üç defa  kırkbeşer dakka kafi  ona da gelmesem çıngar çıkar sanırsam
Gelirken bavula o kadar kitap koydum ve tek bavul inadıyla hıncahınç doldurdum ki iki tekerleği kırıldı Goncamın çatık kaşlarından korkuma havuzda sudan ucuza dağıttım  kitapları


Her zamanki kalabalık bunaltıyor , her şeyde sıra var ; yemek sırası- asansör sırası -havuza giriş sırası. Yine de hiç birşey bozamaz moralimizi ; havuz başında göbek de atarız vakti girince mescidde namazımızı da kılarız , akşama da dantelli blüzlerimiz yanar döner eteklerimiz çivi topuk ayakkabılarımızla tıkır mıkır yemekteyiz abi. Varsın olsun kocamız şort - tişört  hiç keyfimizi bozamayız.

En zoru da şemsiye altı yer bulmaca ; uyuyup kalırsan dokuzdan sonraya kalırsın bütün gün 45 derece güneşin altında. Sonuç; haşlanma
Yemekler fena değil bazen bıktırıcı arada hoş sürprizler olmasa ;geçenlerde piknik havasında tantuni , çiğköfte aşure , meyve vs servis edildi çimenlere yayılıp yedik.
Deniz temiz lakin biraz soğuk havuz keza öyle   Bir de yağlan -yuvarlan ,ıslan -kuru  uğraşırken akşamı ediyoruz işte.adı tatil ama safi yorgunluk arkadaş

Ahh şımarıyorum değil mi ?

5 Temmuz 2013 Cuma

İyi insanlar nerede ?



Herkes birbirinin açığını gözetmede acısından zevk almakta
Karıkoca geçimsizliğine dıştan vah vah içten oh oh
Toplumsal barışımız pamuk ipliğine bağlı
Herkes fırka fırka ayrılmış eleştiri gani gani

Ufacık sürtüşmede geri adım atmazsa biri , kavga an meselesi ; geçenlerde huzur sokağının şükranını gezi parkı olaylarını körükleyenlerden biri olduğundan dolayı eleştirmiş rolüne zarar verdiğini belirtmiştim. Sevenlerinden sanırsam bir kızcağız tepki göstermişti. Ters bir sözle alev alabilecek olsa da düzeyli bir münazara yapmıştık. Eğer sağduyulu cevaplar vermeseydim ne olacaktı ? Kavga.
Neden alttan almak hep bize düşüyor ? Ve nereye kadar ? Bizde de var olmaz olasıca nefis Yay burcuyum öfkem burnumda arkadaş. Taşırmasınlar sabrımı , Sabrımızı. Akla gelebilecek her konuda farklı düşünebilirsin ama bu karşıt fikri ayağının altında böcek gibi ezme hakkını sana vermez. Bir bakmışsın cür'etinle ters orantılı cesaretin seni yarı yollarda bırakmış , gururunla beraber yerlerdesin
Bu keşmekeşte insan arıyor o iyilik timsallerini . Boğucu havada serinleten su gibi akıp giden serinleten sohbetlerini.
Tanırsınız onları aydınlık simalarından . Gözünüzün içine direk bakabilen dürüst bakışlarından. Onlarla beraberken yamacından ayrılmak istemez ki insan , pervane gibi çekilip durursunuz hep.
Anlamını yitirir yanlarında kavgalar , önemsizleşir her çekişme. Sulh dağıtırlar çevreye .
Sizin de var mı yamacınızda gülen gözlü insanlardan ?


4 Temmuz 2013 Perşembe

Ey dünya seni kimler yönetiyor ?

Tabii ki amerika ve israeloğulları

Bakınız dünyanın herhangi bir ülkesine ikinci veya üçüncü dünya olsun isterse , eğer bir içsavaş varsa hemen sam amcanın silah stoğunu erittiğini düşünürüm  .  keza bir mahsül övülse şöyle yararlı böyle iyi diye.  - misal soya -   amerikadaki talep fazlası uçsuz bucaksız tarlalar gelir aklıma.
 ne diyim ? Adamlar herşeyi pazarlayabiliyor

Dış politikalarıysa tamamen yahudilerinikine endeksli ; onların istemediklerinden nefret ediyor   çıkarı olanlara şirinlik yapıyorlar. Acı ama gerçek ; israilliler amerikanın tarlasını yıllar yıllar önce sürmüşler.   şimdi ürünleri topluyorlar gani gani

Mısırdaki darbeye çok üzüldüm . demokrasiyle tanışan bir ülkeye bunu yapan kim olabilir ? diye düşündüğümdeyse , aklıma amerikaya sık sık gidip gelen darbeci genelkurmaybaşkanı ve bölgede güçlü bir mısır istemeyen israil geliyor ister istemez.   Çünkü mısır örnektir ve önemlidir islam dünyasında .   demokrasiyle yönetilmesi demek ; o bölgedeki bir sürü devlete örnek olması demektir ve bu kimin işine gelmez acaba ? Kendini dünyanın jandarması sanan ülkenin tabii ki.

Mısırdaki darbeden önceki gösteriler de pek tanıdık ; hani şu bizim gezigiller olayları. Ağaçları bahane edip çevreye zarar veren ,cebi şişkinlerin maşaları olan ,heyecana susamış ,birilerinin kışkırtmasıyla iktidar olacağını sanan ama vizyonu kaldığı çadırla ve uçkuruyla sınırlı olan zavallı güruhu ,yasadışı şer örgütleri ve onların balkonlardaki şakşakçıları .melih gökçeğin tükürüğümüzle boğarız sözü aklıma geliyor gülüyorum

Evet birileri oynuyor milyonların kaderiyle , hak hukuk vicdan gözetmeden ,Yaratıcıdan çekinmeden.
Sen kendini üstün ırk olarak görüp diğer herkesi de hizmetkarın olarak kabul edersen ve hizmetkarın
da zaten O'na inanmıyorsa çekinecek hiçbirşey yok demektir. Böyle zamanlarda Türkiyenin bunlara dur diyecek gücü olmasını istiyorum

Ah insanlar ne kadar bağımsız olmak isteseler de , bu kararı başkaları verebiliyor ve ne acı ki arada
harcanan kişiler hep en masumlar oluyor
Bu acı durumlarda tek tesellim ; Yaşasın zalimler için cehennem ! Dizeleri oluyor