film etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
film etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

31 Mayıs 2013 Cuma

İrdeleme


Yazılarımı okuyanlar bilir öztürkçe kelimelerle aramın iyi olmadığını. Demirsel indibindiye asansör , oturgaçlı götürgeçe otobüs demeyi tercih ettiğimi . İşte bu yüzden mecbur kaalırsam kullanırım irdeleme sözünü. İnceleme'yi tercih ederim. Yine de zihin yorgun olduğunda dile söz geçmiyor , laf ağızdan kaçıveriyor. Özür yazısı gibi oldu.

Neyi inceliyeyim ? Tabii ki son aylardaki favori dizim ,huzur sokağını. İlk başlarda reytingleri hayli yüksek olan dizi şu sıralar kan kaybında olmasına rağmen ciddi bir hayran kitlesine sahip. Çoğunluğu müslüman olan bir ülkede tvlerde böyle ciddi anlamda bir çalışma yapılmadığı için belki, bir kesimdeki çoğu insanın bildiği bir uyarlama olmasından ya da oyuncu kadrosundan sevildi böyle.

Feyzayı canlandıran Selin'i bilir herkes acı hayattan ve adanalıdan. Kutsi'nin ise zaten hazırda bir hayran grubu mevcut. Güven hanımı sezon sezon süren diziden dolayı tanımayan var mı ? Yanına yeşim salkım ve ayşe sultanla Hasan amcayı da koyunca, set olarak da hepimizin imrendiği ahşap evlerle dolu mahallecik olunca olmuş sana ballı lokma tatlısı !

                             
İlk bölümler nefisti ; Feyzanın cüretiyle ve sıcaklığıyla Bilalin başını döndürmesini izledik , sonra tam Feyza vazgeçeceği anda Bilalin aşkını dillendirişine tanık olduk , tam içimiz rahatladı derken başladı entrikalar , soluksuz izledik.

Biri bitti derken diğeri başladı , hiç bir dizide olmadığı kadar kötü karakter dahil oldu diziye. Öğrendikki senaristler değişmeye başlamış. Bilal huy değiştirdi adeta ; gurur abidesi sevdiğine acı çektiren ve affetmeyen odun  gibi biri oldu çıktı. Feyzaya da ezik rolü biçildi , hep ağlayan ve özür dleyen ama hiç affedilmeyen. Bir de üçüncü kişilik var dizide Bilale aşık ama sevenlerin arasından nazikçe çekilen. Bitmek bilmeyen senarist değişimleri sadece ona yaradı doğrusu ; neredeyse azize mertebesine çıktı kendileri.

Kitaptaki son mutlu değil okuyanlar bilir , ama dizinin de şu ana dek kitaba uygun gittiğini kim söyleyebilir ?  Millete sevdirin Feyzayı tüm şirinliğiyle sonra da ayırın sevdiğinden reva mıdır bizlere acep ?

Dizinin face'te halihazırda bir resmi sayfası iki fan sitesi var habire işleyen . Gurbetçi kardeşlerimizden tutun da , memleketimin her türden insanına dek uzanan geniş bir yelpazede hayran kitlesine sahip. İçlerinde ben bile varım ayol ! O derece !

Face sohbetlerinden ümitsizliğe düşüyorum bazen diziyi tartışırken . Seviyeli bir manzara  olmuyor çoğunlukla. Argo konuşanlar,  küfür etmeye yeltenenler  konuştuğu gibi yazanlar ya da o kelime öyle yazılıyor zannedenler ...

Ümitsizliğe düşürüyorsun memleketim insanı bazen ; inan ki sarfettiğin kelimeler yansıtıyor seni dünyaya haberin olmadan. Kitap okumadığını , sadece  tv ye ve maça programlandığını , klişe nakaratları kafanın bir köşesine yerleştirdiğini ve lazım geldikçe çıkarıp çıkarıp kullandığını en acısı ise , birileriyle dalaşıp üstün çıkmak için can attığını

Biliyormuydun ?



11 Ağustos 2010 Çarşamba

dördüncü sezonu alıyım lütfen !

bir  haftadır yeni diziye aboneyim  ;   gossip girl         bizde de başarısız taklidi oynuyor hergün



nerdemi ?        bu rezillikler hep nerdeyse   o kanalda ,     hiç seyretmeye değer bulmadığım
dedikoducu kız adlı kitap serisinden uyarlanmış      3 sezon ve      her sezonun 25 bölümden oluştuğunu söylersek       ehh bayağı vakit harcamışım   bu sürede ne öğrendim ?

anlık yaşanan ilişkiler,    hizmetçilerin   ailesinden daha fazla ilgilendiği çocuklar,      serbestlik adına yaşanan kokuşmuşluk.              hani böyleleri için herkesçe bilinen bir deyim var ;     dallas gibi          beklentim bayağı düştü artık ;      finali kim kiminle bitirecek   ?       konuyu kurguyu felan boşverdim,      onu bekliyorum

ve   lüks her yerde                 louboutın,    guccı       pradalar da öyle         kıyafetleri takip ederken şaşı oluyor insan.        otuz yaşın altındakilere yasaklanmalı;      onu seyredipte mütevazi yaşantısına şükredecek insan ?       yoksa herkes seyretti de bir ben mi kalmışım saf ?

canım ülkem uygarlık yolunda      daha atacak ne çok adımın var senin ha gayret  !

bu da son kitap yurdu alışverişim ;


biliyorum    biliyorum       tam bir romantiğim           ama pembe gözlükler       fırfırlı yatak örtüleri ve aşk romanları      olmadan hayatın ne anlamı olurdu ki ?

13 Nisan 2010 Salı

mutlu pazartesi



  • yanlış duymadınız evet, mutluyuz boncuk kızımız evde çünkü.işten koşa koşa geldik,etrafında dört dönüp mutlu etmeye çalışıyoruz,onların bir gülücük atması bizim için dünyalara bedel.küçük kedim biraz üzgün.sınavı beklediği gibi geçmedi .bizim için çok da önemli değil,onun üzülmemesi daha mühim.yavrum bazen üzüntülerin ve dertlerin sevince dönüşebileceğini henüz öğrenmedi,zahire itibar ediyor biz ona şaklabanlık edrken akşamı ediverdik.mantı yiyelim dedik ve teyyare sıvadı kolları ve hazır mantıyı pişiriverdi.işten gelip mantı açıveren bayanlardan olamadım maalesef,ama güzel pasta yaparım,ilgi alanıma girdiği için ama mantı da çok iyi gitti akşam akşamakşamı filmle devam ettirme kararı aldık ve teyyare mutfağa girdi bunlar yaptık kuzulara ;resim yemek şenliğinden,tarif bendenkakaolu muffin: yarım brdk tozşeker yarım brdk nişasta kuru kayısı,ceviz çikolata parçacıkları 1,5 su brdk un 1 yumurta 2 tatlı kaşığı kabartma tozu,kakao sosu: 2 kaşık nişasta 1 kaşık kakao 2 bardk süt 1 bardk şeker 1 kaşık tereyağ nişasta,kayısı,un şeker k.tozu robotta çekilir.içine yumurta süt 125 gr tereyağ limon rendesi katılır .sos malzemeleri çırpılıp pişirilir.muffin kalıplatına hamurun yarısı dökülür çikolata rendesi,kayısı konur biraz daha hamur ilave edilir.hepsi tamamlanınca fındık dökülüp fırına verilir 180 derece fırında 25 dk.pişirilir fırından çıkınca sosu üzerine döküp servis yapılır.afiyetle yenirken de bu seyredilir neredeyse nefessiz;