5 Eylül 2011 Pazartesi
1,2,3 çorum
çorum günlerinin üçüncüsündeyiz. bu üç güne, bir köy gezisi, bir iftar çadırı , gece alışverişi , iki davet sığdırdık. ehh biraz zor oldu tabii;
köye gitmek güzeldi, trekking de;
doğa , insanın sıkıntısını alıyor, ne de güzel avutuyor. kaynana sıkıntısını da.
iki cambaz asla bir ipte oynamıyor. bir defasında biri düşüyor , diğerinde öbürü. düşmek can sıkıcı da olsa, olan seyircilere oluyor, kime tezahürat yapacaklarını şaşıyorlar.
sorun; iki gece üstüste, aynı yemeği yemek istemememden çıktı; etli patates. halbuki ne tatlıydı, kaynımda yediğimizde. ertesi günü, köy gezmesinde şımarıkça ben onu yemek istemiyorum, deyince kaynana damarı tuttu ve ısrarla reddetmesine rağmen, mecbursun dedi . bir yay burcuna? hem de sıkça kullandığı, diken diken kelimelere gıcık olan ve görmezden gelemeyen bir yay'a? cık cık cık.. boğaya kırmızı bayrak salla , daha iyi.
gülerek, ben de gider lokantada yerim, dedim de cevap geldi hemen; ben de takılırım peşine diye. benim cevap da hazırdı; alışıksın zaten. bu sefer o da hazırlıklıydı. iyi yapıyorum deyiverdi . pişkinlikte son nokta.
tabii evveliyatı var, bu gülerek de olsa yapılan çemkirmenin. eşim aslında, köy ziyaretine kardeşiyle gitmek istemişti, sonradan eşleri de katmıştı. önceden, dere tepe beraber gezmeye ,benden söz aldığı için tamam demiştim. ama bayan her gezenin peşine takılan, nasılsa duydu ve yapacağını yaptı, takıldı. eşimin, kardeşiyle vakit geçirmek istediğini bildiğimden , bu gerçeği bildirdim usulca. ama kaynana istemeyen gelin durumuna düştüm ve yüzsüzce geldi. tek seçeneğim yoksaymaktı.
skor; 1-0
akşamüzeri eve gelip , onları bırakıp kızımı aldık , doğru çarşıya . kapıyı çekip çıkarken açıklamayı evlatlarına bıraktım.
berabere; 1-1
iftarımızı iftar çadırında yapıp, bayram alışverişine çıkmış, insan selinin içine bıraktık kendimizi. hasan ustada bir mola;
lakin dönüşte, hesap sorulan oldum. bu kadar gerginlik aşardı teyyareyi. kendimi şaşırtarak, ılımlı nazik cümlelerle üzüldüğümü belirttim ki, düpedüz hafif kalıyordu. oysa gıcık olmuş, çıldırmış, diş bilemiş , bıkmıştım vs vs.. alttan aldıkça hesap sordu , sıkıldım konuyu kapasam da ,kararım kesindi;
seneye çorum başlangıçlı karadeniz turu ,kaynım ve eltimle beraber lakin kuyruksuz .
siz şimdi, tatilin kalanında anlaşmazlıklar bitti,can-ciğer -kaynana-gelin sarması olduk sandınız değilmi ?
nerde.. ikinci raunt gelecek
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
13 yorum:
neval cidden kaynanan bu kadar kötümü? Töbe ya korktum :)))
kötü dersem,nankörlük etmiş olurum.sadece kıskanç ve dediğim dedik,bir de tatminsiz.
kız neval bir kayınvalideyi baglayamdın gitti be bacım şu tatlı dili birde kaynoş görse sevgilerimle bacıma
Ayy seninkide ne inatcı kaynana imiş yahu,Allah sabır versin valla.ikinci rauntta başarılar.
SELİNKA;o kadar bağlamışım ki tatlı dilimle,konuşmayınca ağlıyor bak
OTUZUNDAN SONRA;o mu inat ben mi ? göreceğiz devamında hep beraber
tam hasta kadın ya!! çok sabırlısın genede hala onun yanına gitmeye katlanıyorsun.
kaç yaşında bu kadıncağız sorması ayıp ama :(
Kayinvalide kac yasinda merak ettim dogrusu! Ben cok sukur kayinvalidemi cok sevdigimden anlayamiyorum
NABRUT; umarım vakti geldiğinde seninkiyle iyi anlaşırsınız kardeşim.64 yaşında ,yetmişe merdiven dayamış yani.
BTS; şanslısın ne deyim ?
yeni dönem kaynanalar:) eskilere pek benzemiyor ama bellide olmaz tabi ya nasip :)
Ben bu kaynanalari anlamiyorum... Evlendiriyorlar sonrada gelinlerini ogullarindan kiskaniyorlar.. Madem öyle hic evlendirmeyin ama öyle degilmi..
Amman hic cekilir gibi degil ya ama mecbur esin olunca katlaniyorsun iste..
NESLİNAME; aslında bizimki emrivaki oldu biraz ama kendi beğenerek aldığı eltime de aynı tavırda.
ŞEYMA;bir dertli daha görüyorum galiba:(
amanın evden ırak diyecem ama .. kaynana mı elti mi belli değil.. ya otur evde torun bak.. noluyo haldır haldır milletle yarışıyon..:)
Yorum Gönder