tıpkı ayşegül gibi, ya da bennu. havalıcaysan hele, daha mı göze batıyor aceb? acaba beyinde bir nöğron eksik de , ondan mı söyleyemiyor bu tazeler ?
ya da kendini beğenmenin bir tezahürü; türkçeye yön mü vermeye çalışıyorlar ? en hoşuma giden tahmin budur elbet; Yaradanın cezası mı, büyük burunlarına ?
hadi diyemiyor da, karşısındaki söylediğinde niye düzeltmiyor ? o ayrı muamma, aşıyor beni. birisi yanlış telaffuz ettiğinde, elimde olmadan düzeltiyorum. rahatsız ediyor sanki öyle kalırsa. güzel ve doğru cümleler kurmaya çalışırım, her ne kadar z. müren gibi, vurgulayarak konuşmasam da. bazen de düşüncelerimi dile dökemem, kalırım eee diye. öyle karışıktır zihnim . doktorum, b-12 eksikliğinden dese de, galiba ailemizdeki ırsi unutkanlıktan, ya da kafamdaki başıboş tilkilerden. bir yakalasam , kuyruklarını bağlayıvericem. iyotlu tuzun, alzheimera davetiye çıkardığını da öğrendim , ne güzel . lay lay lom
türkçeyi severim. hep sevmişimdir, taa orta ikide cümlenin yapısı konusuna girdiğimizde, sınıfın çoğunun döküldüğünü görüp , çok kolay geldiğini farkettiğimden beri. bunda küçük yaşlardan itibaren, kitap faresi olmamın payı, kaçınılmaz tabii. ehh kütüphanenin arka sokağımızda olmasını da, yabana atamam bu arada. herhalde bütün romanları, elden geçirmişimdir. kibritçi kızdan , hüseyin rahminin romanlarına kadar. bir tek pardayanlara bulaşmadım , gözüm yemedi doğrusu.
ayrıca, bakmayın siz cümlelerimin devrikliğine, savrulup duran teyyarenin, daldan dala uçan düşüncelerini, onlardan daha iyi yansıtan başka ne olabilir ?
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
11 yorum:
Sen harikasın vesselam,takma kafana herşeyi.Bayılıyorum hele senin büyük harflerle başlamayan cümlelerine:)Kasmadan kendini,aklına geldiğince,özgürce ve cesurca yazmak.Bu sensiin işte teyyarem...
demek seninde alt sokağında kütüphane vardı :)
ben zaten anlamıştım kiii?,kelimee secişinden ,kullanışından belli,sevgiler
LİMON ÇİÇEKLERİ; yazı yazarken düşüncelerimin hızına klavye yetişemiyor ,nerede kalsın imla kuralları.galiba biraz da büyük harfe gıcığım:)
NABRUT; evet,biz şanslıyız :)
OTUZUNDAN SONRA; çok kitap okuyan,illaki bir yerlere yazıyor galiba taşanları.bir de geveze oluyor biraz:( maalesef
benimde alt sokakdaydı kütüphane her fırsatta kaçar kaçar giderdim hele kışları sobanın başında kitap okumak daha bir güzeldi :)
senin gibi kötü kullanılan türkçeye bende çok karşıyım
alem kadın,nerde rastlaştın bu zibidilerle.ben zorladım da söyleyemdim bile bööööööğğğrek diye:))))
ŞERİFE;kitap okuma sevgimiz taa o zamanlardan değilmi?
SİTARE; onlar her yerdeler sitarecim.bursada yok herhalde.istanbulda gani,hep de karşıma çıkıyorlar ne hikmetse
bende kütüphanede kültürü yok hiç, bir kez ortaokul sıralarındayken dönem ödevi için kütüphaneye gitmiştim birde biraz büyüyünce bir arkadaşlarla milli kütüphaneye gittik içeri almadılar bizi geri döndük :)
devrik cümleleri bende çok sık kullanıyorum bazen devrik yazdığımın farkında olmadan kullanıyorum ama seviyorum da
Nevalim, bazı bazı yorumları kapatıyorsun değil mi? Yoksa benim dangalaklığımdan değil, bulamıyor muyum diyorum acep:)
okumayı ben de çok severim,ortaokul türkçe öğretmenlerim harika insanlardı,türkçe dersini hep sevdim,Allah çocuklarımıza her daim işini seven öğretmenler nasip etsin,,çalıkuşunu okumuşsundur kesin,küçükken hastasıydım,kaç kez okudum bilmiyorum,büyüdükten sonra tekrar okudum aynı tadı vermedi,şimdi aklımda orjinal sadeleştirilmemişini bulup okumak var,kısmet,ben de sarmaya dolma diyenlere gıcığım bu arada
DÜRR-İ YEKTA;kütüphaneye sık gitmesen de,kitap sevgin belli.devrik cümle kurmaksa ayrı bir zevk değilmi?
DELİ ANNE; yes:)kapatıyorum
ESİN;Amin diyelim.biraz da insanın içinde olmalı değilmi? oğlum mesela ,eline kitap almaz:(
Yorum Gönder