cinci hoca + teyyare = facia

çook önceden     binbir hevesle     seboşla bir gün bağcılarda toplu fal baktırma seansına katıldık        sıcak bir yaz günü eve misafir gelecek        bir acele gittik işte       lunaparkta  çadırda toplanmış insanlar       dileklerini kağıda yazıp dolaşan bir adama teslim ediyor         

sonra bay falcı ! geliyor          temmuz sıcağında kafasına atkı sarmış       sıkıca               ilk dikkatimizi çeken bu oldu            sonra adam isim isim okuyup derdini ve  ne olacağını söylemeye başladı         herkes nasıl şaşırıyor        ama biz hala neden sıkıca sarındığında takılı kaldık           çünkü adam şakır şakır terliyor        

bizim de kağıtta yazdıklarımızın aynısı söyleyince  kelimesi kelimesine     jeton düştü          lakin o zamanlar mikrofon ve kulaklık yaygın değil           biz söylenmeye başlayınca adam tırstı herhalde             ufak ufak ortaya tehdit konuşmalarına başladı  ;    benimle uğraşmayın benim tersim kötüdür felan diye            şimdi olsa  uğraşırdım da o zaman serde tecrübesizlik var hem de gizli gitmişiz evden

ilk falcı maceram hüsranla sonuçlandı       inanmadım bir daha

daha sonraları        arkadaşın tavsiyesiyle goncamla,    mecidiyeköyde bir kadına gittik          acayip bir tarifle hemen bulduk evi             bize ikram edilen kahveyi içtikten sonra  kadın   konuşmaya başladı           aklımdan geçirip,    dile getirmediğim  bir düşünceyi  söylediğinde,    şaşkınlıktan yere düşüyordum nerdeyse            bir kaç gün sonra,     iş için eşime bir ziyaret yapılacağını,    fakat kabul etmememizi         gelenlere ikram etmek için      dua okunmuş şeker hazırlamamızı söyledi          ikna etmesinler diye              aklımdan nasıl bilebilir diye bir düşünce geçtiğinde,       kadın dönüp şöyle dedi  ; benim perilerim var        kimisi bahçede onlar söyler           nekka ürpertici

asıl şaşkınlık,    bir kaç gün sonra  kapımıza gelen davetsiz misafirlerle yaşandı         iş teklifiyle gelmişlerdi tabii   daha az ücretli,     mesaisi fazla  hizmet yönü ağır basan bir iş          neticede olmadı zaten 

bir daha fal baktırmadım kahveleri saymazsak   ( sahi  ayşe abla da hamile olduğumu bilmişti  bir zamanlar)

ahh neden duramıyoruz  geleceğimizi merak etmeden  ?

halbuki  geleceğe şekil vermek çoğunlukla elimizde    vizyon sahibi olabilsek  hayatın bizi attığı yere tesadüflerle sürüklenmek yerine       beş yıl sonra nerde olmak istediğimize karar versek  ve bu yönde çalışsak  ıvır zıvırla ilgilenmek yerine     hiç olmazsa hedeflerimizin yarısını başaracağımıza eminim

denemeye var mısın ?