1 Ağustos 2010 Pazar

nostalji biraz da

 çocukluğumuzun    belirli bir döneminden sonrasını hatırlarız ya,   işte benimki topkapı suriçinde geçti      hani o ilkokul aşkım yektanın olduğu,    her istediğimizde yürüyerek  teyzeme gidebildiğimiz    sevimli mahallem




küçücük evimiz vardı;  bir giriş  açılır kapıyla bölünen   ( o plan çok modaydı o zaman )   oda büyüklüğünde salon   daha büyük yatak odası,   minik mutfak ve banyo      yerler çini taş döşeli ...      arka balkon madamın bahçesine bakıyor ;   hani abimin elma çalıp annemden azar yemesine sebep olan bahçe         oysa ben hiç ortalarda görünmeyen esrarengiz madamdan fena tırsar,    zengin hayaller kurardım hakkında      apartmanımızda 6 aile vardı;       hepsiyle de ailece görüşürdük


 

öyleki canım sıkıldığında,   alt kattaki komşumuza çat kapı giderdim     kadıncağızda beni oyalamak için kalem kağıt verirrdi elime      yan komşuya da öyle      gelebilirmiyim diye sormak yok     öyle samimiydi insanlar şimdi ise kaçıyorlar birbirlerinden         ev sahibi evi sattığında, komşular rica etmişler,   babama sen al da gitme diye         sokaktaki komşularımızla da görüşürdü annemler      pkk kürt kavramları yoktu o zaman      en yakın arkadaşımdı    makbule benim

  bayılırdım mütevazi evlerine gitmeye,  penceresiz odaları ne ilgimi çekerdi       bakkal osman amca vardı  oktay usta gibi tombul ve neşeli ,      kardeşi nuri amca ise zayıf ve huysuz


     

sinekli bakkalı ilk orda okudum her gittiğimde sinek aradım da       iki adım ötemizde çeşme vardı, sular kesildiğinde kadınlar kuyruğu görülüverirdi     karşımızdaki boş arsa çocukluğumuzun oyun yeri         hava kararana  dek ne oyunlar oynardık,    zengin hayal gücümüzle neler kurardık küçücük dünyamızda    
ne kadar kolaydı bizim için mutlu olmak;    evde huzurlu saatler ,    annemizin yaptığı sevdiğimiz yemek,   arsen kırtasiyenin büyülü dünyasına girmek,   çok istediğim bebeğin alınması,      dayımın kumburgazdaki yazlığına gitmek

büyük dayım çapraz dairemizde otururdu 6 çocuğuyla  onların evi pek bir karışıktı bizim için ;     annelerine babalarına sert çıkarlar  ,      eve her gelen kendi sofrasını kurardı ,    orda gördüm herkesin ayrı   bardaktan su içtiğini
banyolarında herkesin şampuanı ayrıydı bir kere     sabundan başka şey sürmediğim kafamı karıştırıyordu bu

devamı yarın...

3 yorum:

muko dedi ki...

merhaba

ne kadar güzel bir yazı eskiye gittim bende bir an aynıları olmasada benzer yanlar var geçmişimde heyy gidi günler heyy diyerek yazının devamını sbaırsızlıkla bekliyorum

sevgiler...

neval dedi ki...

MUKO;size de merhaba
teşekkürler iltifat ettiniz muko diye benim de bir arkadaşım vardı hep sabırlı ve cefakar oluyorsunuz herhalde
hoşgeldiniz

Syhn dedi ki...

o zmn ben hala küçüklüğümün geçtiği yerde oturduğum için şanslıyım he?