dayım eminönünde çalıştığı için evlerinde sucuk salam eksik olmazdı , öyle şeyler sadece orada namlıda satıldığı için bizse ayda yılda bir yerdik sofrasında bizim yiyemediğimiz şeyleri yiyip neden bu kadar kavga ettiklerini merak ederdim olanca saflığımla
bayram alışverişimiz ise evlere şenlikti ; annem teyzemle beraber bizi doğruca mahmutpaşa yokuşuna götürürdü; şu meşhur uzun burunlu siyah dolmuşlarla orası da her daim kalabalık olduğundan, istisnasız birbirimizi kaybederdik ailemin tek kızı olmanın avantajıyla kıyafetim ceylan bebeden alınırken zavallı gügü işportadan giyinirdi hala o ezikliği atamadı içinden
bu alışveriş daima dayımın işyerinde biter uzun taburelerde sade gazozumuzu azıcık azıcık içerek bu mutlu saatleri uzatmaya çalışırdık
bünyem zayıftı biraz,, anneciğim şehreminine gidip bana kan yapsın diye dalak ciğer alırdı ( ne kadar yediysem hep kanlı canlı biri oldum hep )
ne güzel tasasız günlerdi dokuz yaşında felan bakırköye taşındığımızda hiç alışamadık ilk sene kocaman lüks evi hiç sevemedim kendi özel odam olsa da kimse kapımızı çalmıyordu ki hep eski mahalleye gezmeye gittik ,annemin başını yiyerek baktı annem olmayacak apartmanda yasin günü başlattı da komşular birbirini tanıdı
aynı sıcacık ilişkiler ağı kuruluverdi bizim çat kapılar gene başladı canımız sıkıldığında besimelere iner yapamadığımız soruları şirinlere götürürdük ( çok inekti ,şimdi tvlere çıkan çocuk doktoru oldu )
ermeni komşumuzda gelirdi günlerimize, kocaman bir aileydik biz
bir komşumuz baycan ın sahibi, diğeri banunun babası ceyonun sahibiydi, kanaatkar sakin aileler otururdu 10 yılda tek bir kavga olduğunu hatırlamıyorum
dayımlar teyzemler de bahçelievlere taşındığı için, yürüyerek giderdik birbirimize her hafta sonu ya biz onlara ya da onlar bize arabamız yoktu ama gene de araba tutup gezdirirdi bizi babam
bazen babamın baskısından ya da uzun amaçsız yaz günlerinden bunalır sıkılırdık da annem şöyle derdi ;
genç kızlık sultanlıktır, tadını çıkarın
20 yıl geçti aradan rahat yaşayan mutlu bir aileyiz çok şükür yine de saatle yarışırken, koşa koşa iş yapıp, sorunlarla mücadele ederken , hesap hesap beynimiz sulanırken kızıma aynı sözü miras bırakıyorum;
GENÇ KIZLIK HAKİKATEN SULTANLIKMIŞ
2 Ağustos 2010 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
3 yorum:
Çok güzel hatıralar varmış canım.Ve evet gerçekten öyle genç kızlık,taçsız sultanlık...Ye iç gez dolaş ve kapris yap :D He ehee :D
:)
sende tam sultanmışsın ama ;)
TAZE KAHVE; bir de canım sıkılırdı avarelikten şimdi olsa ya o boş günler
SEYHAN; sen değilmisin yoksa ?
Yorum Gönder