11 Eylül 2010 Cumartesi

insanlık

hadi felsefe yapalım ;




bir insan  bir cemaate    topluluğa ait hissediyorsa kendini

      islamiyetin kurallarına uyduğunu düşünüyorsa      yediklerine    etine    peynirine    yoğurduna dikkat ediyorsa    haram mı helal mi diye ?

 ibadetine dikkat ediyorsa gereğince

iki lafın biri ağzından Allahın rızası çıkıyorsa ?    kibar ve müsamahalıysa  çevresine ?   arkadaş gibiyse hatta ?

seversiniz değil mi ?  kendinize yakın hissedersiniz

bunun yanında ;



 rahatsızlığını paylaşmak yerine  yüzünüze de gülerek üstelik   sizi birilerine şikayet ederek  (ezildiği zamanın acısını çıkartmak için olsa gerek)  kendini daha iyi hissediyorsa

başkalarıyla yaşadığı hayalkırıklıklarını  size yansıtıyorsa

önünde duran    lokumdan ikram etmek aklından bile geçmiyorsa    karşılıklı değil ama  sizin yaptığınız sonu gelmeyen ikramlara karşın

hatta utanmazca   daha fazlasını istiyorsa

ne yaparsınız ?



önyargısının kırılmasını sabırla beklermisiniz  ?    yoksa        kendinizi nazikçe kapatırmısınız ona   ?

lokumun pastanın alasını alıp  gözünüze baksa bile teklif etmezsiniz  elemanlarınıza da şart koşarmısınız ?   yoksa teklif etseler dahi hatta yalvarsalar bile asla elinizi sürmezmisiniz ?

hanımefendi davranıp görmezden gelir    kendi halinizde işinize bakarsınız

ama bu yıllar yıllar boyu hep hep oluyorsa ;

onlara da cemaatlerine de güvenemezsiniz   hatta nefret edersiniz   eşinize rağmen


son olarak ; insan olmak farklı bir şey  hintlisi  hıristiyanı olup da dinimizi bilmeyen      ama insanca  önyargısız  ezmeden  davranan  çevresindekilere      bir sürü  insancık var  


ama insanlık    islamiyetle birleştiğinde;     bütün eksiklikler tamamlanıyor     tadına doyamıyorsunuz böyle insanların  zaten çevrelerindeki insanların çokluğundan tanınır onlar       hep kendilerinden verir    ağızlarından bal damlar 

ya   biz şurdanız burdanız diye,   topluluğunuzun değerini düşürmeyin ;  çünkü lideriniz sizin için hala gözyaşı dökmekte

ya da sizin gibilerin arasına  alalım sizi ;    hani şu riyakarların  kabeyi yıkıp duranların arasına





          ait olduğunuz yer    orası çünkü   !

3 yorum:

Aysultan... dedi ki...

*Allah rızası diyen,Allah için seven insanlarla ve müsamayı elden bırakmayanlarla geçinmek aslında dünyanın en kolay şeyi...
*Yaşadığı olumsuzlukların sonuçlarını hiç alakası olmayan bir başkasına bencilce çektiren insanları birbirine kırdırmaya çalışanlarla,bırak on liralık lokumu,elli kuruşluk suyu dahi din kardeşinden,insanlaradn esirgeyenlerle geçinmekse dünyanın en zor şeyi...
*Böylelerini ön yargısı kırılmaz ki onlar böyle yaşar ve yanlız ölürler ya da kendileri gibileriyle sürünürler,sen ben öğretmeye kalksakda alttan alsakda kar etmez ki kalas gelip odun bile gidemezlerken,mobilya olsunlar nerdee...
*Eşin için,dostun için tahamül etmeye çalışırsın,tek bir sırrını ya da açığını ellerine koz vermeden diken üstünde durursun yanlarında güvensiz ve nefretten ziyade acıyarak bakarsınzavallılıklarına...
*İnsan olmak başka şey çok haklısın,islamı yaşayan insan olmaksa bambaşka o zaman sorun kalmıyor zaten malesef ki bunu yapanların çoğu müslüman ve seni beni beğenmeyen aşalarda gören varlıklar.Allah ıslah etsin,bize de Eyüp sultan sabrı versin ...
*Herkesi ait olduğu yere yollasak ne güzel olur dünya ama nerdeee...
*Neyse kuzum çenem düştü bende yaptım felsefe,dünya küçük Allah büyük,bu kadar sene insan olamayanları insan edemeyiz artık naparız,Allah dan hidayet vermesini dileriz...

STYLE M dedi ki...

ne guzel anlatmissin ;)
ne guzel blogun var .takibe aldim seni ;)

neval dedi ki...

AYSULTAN; senin de yaran derinmiş bacım ahhh bunları ne yapmalı başaşağı sallandırıp korkutmalı

demi ?

STYLE M; teşekkürler estağfirullah tabiiki o zaman hergün görüşeceğiz demektir