sessiz teyyare

mahfediyor beni şu yeniyetme isimler ,

önceden kayalar  ,filizler,   neşeler,   aytunçları hazmetmeye ve cümle içinde kullanmaya çalışırken,   şimdi onları arar olduk
eğer asri olduğunu    iddia ediyorsa anne baba ,    çocuk otomatikman ;   doğuş,  atakan    selvi    oluveriyor

biraz mütedeyyinse aile;   öyle bilindik olmayacak isim      hani çocukları emsalsiz,    dünyanın en harika çocuğu ya,    kimsede olmayacak isim    açılıyor kur anı kerim,    mana bilmeden kulağa hoş gelen isim seçiliveriyor ;
aleyna    ( üzerimize demek arapçada )        şüheda   ( şehitler )      buğra  ( erkek deve )   gibi kazalar olabiliyor     düşünsenize ;   size  şehitler ya da erkek deve diye seslenildiğini , ömür boyunca çekilecek bu çile

o kadar abukları varki ;    yasmin  ( ne demekse )       melisa ( şifalı ot ismi ), berkcan  , gerçek     ahh   bu kadar özentilik    fazla artık
gerçek gerçek diye çağrılmayı düşünemiyorum;   sanki yalancıymışım gibi          yabancı isimlerden apartılanlara önyargılıyım biraz       burda niyet devreye giriyor       eğer özentiyle konulmuşsa vay haline;    mis kokulu cennet armağanı bebene     kafir ismi koymanın vebali büyük        tuana ismine de bayağı uzaktım anlamını öğrenene kadar    dedim ya niyet önemli

isim koymak önemli bir adım çocuğun hayatında ;      ömür boyunca taşıyacak ayrıca  isim çocuğun tabiatını da etkiliyor inanıyorum ;  mesela bütün necatiler aksidir     süleymanlar sakin,  buraklar yerinde duramaz,   fatihler muhakkak yaramaz,    nalanlar ( inleyen ) ağlak,  haticeler çileli       isimlerin ebcet hesabıyla kişinin akıl ve fikir seviyesi de ölçülüyor,  bildiğim kadarıyla    bu kadar önemli yani

büyükler dahil oluyordu  önceden böyle olmuyordu ;  neclalar (soylu ) , beyzalar  ( ziyade beyaz ) elif ( ışık saçan)    nerde artık ? 
tamam bazı kazalar da yaşanıyordu ;    kezban ( yalancı )  , zeytun   ( bildiğin zeytin işte )    diye . tabii açıp gelişigüzel sayfayı ilk bulduğun her zaman en doğrusu olmayabiliyor

 biz itibar etmedik ama çevrede uçuşmalarına mani olamıyoruz haliyle ;  ajdar eve gel yavrum,  biricik gel bana bicik bicik

please birisi dur desin buna    çünkü yakında  gözügüzel, yakışıklı  ya da   hokkaburun diye birinin çağrıldığını işitmemiz an meselesi.