10 Ekim 2010 Pazar

doktorumuz diyor ki;

onu yeme      bunu yeme      ondan uzak dur      buna yan gözle bile bakma     mazallah
ne yiyebiliriz ?      milletçe ?   hatta tüm insanlıkça ?


yahu      içinizden birileri çıkıyor,   şu faydalıdır diyor   günlerce yazıyor gazeteler       tam kafamıza yattı yiyecez       hoop     adını ilk defa ya da     çok defa duyduğumuz   enstitü doktorunun,    olmaaaz     o da zararlı      açıklaması geliveriyor

örnek mi ?    hemen vereyim;    soya ürünlerini öve öve bitiremediler        millet harıl harıl almaya başladı tabii, sonra da gdo lu ürün ,  zararlı deyip çıktılar         ne yiyeceğimizi şaşırdık



hormon zaten ayrı dert başımızda       hangi ürün hormonsuz diye      internette hafiyecilik yapıyoruz      yakında yeni doğan bebeler bile konuşacak     hormonlu gıda yüzünden


kızartma şöyle zarar,    böyle tıkanıklık yapar     diye başımızı şişirdiler         ızgaraya ikna ettiler bizi      herkes iyi kötü    bir ızgara edindi evine  ( teyyare bile tefalden kapıp geldi )



bu sefer de ızgara da zararlı     yeme bak  !     yanık  kanserojen dediniz        ee    ne yiyeceğiz ?               ya hastane yemeği gibi     haşlama ( mübarekle hiç aram yoktur )      ya da sepette buğulama            yok artık   !         şiddetle reddediyorum güzelim çelikler dururken, otumsu sepette pişirmeyi            doğal olacam diye komik oluyorsunuz


sonra, bir gün bitkisel haplar boy gösterdi    muhtelif fiyatlarda           herkes kesesine göre aldı attı eve     şimdi de benimki de dahil,   bölüm başkanları    ;   ııh      diyor    hiç faydası yok         ama ama köpek balığı gırtlağı yağı    romatizmaya birebir dediydiniz ?

hastalıklara bitkisl tedavi diye yırttılar tvleri      herbalistlerden gaza gelen aktarlar       biraz destek de buldular dr lardan           millet saldırdı      yağmaladı aktarları              hatta bekleme listesi bile olduğu   rivayetler arasında              tamam    dedik    ona da varız  ;     ne de olsa öksürünce anamızın içirdiği    kocakarı ilaçlarına aşinayız.



ama olurmu  ?     bitki çayımızla mutlu mesut yaşarkene, çayır kokan yeşil çayı yutmaya çalışırken      çıktı gene popülist birileri ;      üzerini çiziverdi ; miktar önemli !         şuursuzca içersen zararlı diye
ee       napıcaz peki ?           dr. bilmemne nin şifalı bitkiler kitabı ne güne duruyor  ?      git biraz da ona bayıl mangır
yok    yok      piyonuz biz kesin       ya da      ortada sıçanın hep o köşe bu köşe     ezeli koşanı .     birileri düdüğü çalıyor,     aktara koşuyoruz  sonra öbürüne geçiyor top        eczaneleri aşındırıyoruz derdimiz  için

oysa ne kolay,   sağlık için  yapılacak şeyler        doktorlara ve ilaçlara verdiğimizin binde biri bile değil ;


günde yarım saat hafif tempolu yürüyüş,       akşam sekizden sonra bir şey yememek,      1 litre su    ,bir elma 1 domates ( hormonsuz lütfen ) ,      yumuşatıcı ve parlatıcısız hayat,       doğal deterjanlar ,     no çamaşır suyu,      no stres


    ehh      bir de  olmazsa olmazımız     ;         ibadet     =     very very huzur





                                                                                          fotolar netten alıntıdır

9 yorum:

annem dikti ben giydim dedi ki...

bi rahat rahat içtiğimiz su vardı,onun bile zaralı olduğunu söylendi...
damacana suyu işte...
dağlara mı çıkalım su içmek için yani...

ayrıca son paragrafın süper olmuş...
kesinlikle hak veriyorum...

yastuf dedi ki...

Aynen katiliyorum sana :))ama cok sukur hic bir soylenene ayak uydurmadim:))))burda da bazi arkadaslar diyo sunda su varmis bunda bu gecen tv de aciklandi...bende diyorum hepsi yalan agzini acan bise atiyor ortaya ,dikkat edelim tabi ki ama abartmayalim ...omrumuzde ne kadar yasamak ve yasamak varsa olacak!

Unknown dedi ki...

Teyyareciğim teşhisi koymuşsun ama sana sonuna kadar katılıyorum çok haklısın..
Son satırlar konunun özü olmuş fazla teferuata gerek yok..
İnsanlar kendi çıkarlarına göre koşunuyor.Ağzı olan konuşuyor yani akıl ve mantığı işletmeli gerisi boş..

Tazekahve dedi ki...

Hmm...Allahtan gündemi pek yakından takip etmiyorum.Akatarcılara rağbeti biliyodum da yeni şeyler de öğrendim şimdi senden.Neyse ki pek ortada sıçan olmamışım anlaşılan.Gündem dışı kalmış olmak ta avantaj sağlayabiliyomuş demek.Senin reçete de gayet başarılı bence canım.Sevgiler :)

Zencefil ve Tarçın dedi ki...

merhaba, vallahi biz de ne yiyip ne içeceğimizi şaşırdık. galiba en iyisi kafamıza göre takılmak, sevgiler...

özlem dedi ki...

çok güzel bir yazı omuş. aman takmıyorum canım isterse kızartmayı yerim. onları dinlersek oooo aç gezmeliyiz.

neval dedi ki...

A.D.B.G.; haklısın bacım bunlar bize suyu bile çok görüyorlar dağa çıkarken ben de geliyim please

YASEMİN;aslında dedelerimizin yiyip içtiğini uygulamak lazım .bir de doğal tarım kendi bahçende .tamam işte.

SEVGİ;insanları sıraya girmiş sağıp duruyorlar afedersin

TAZE KAHVE; sen ilgilenmemeye devam et cicim .kafamızı karıştırıyorlar işte.

ZENCEFİL VE TARÇIN;aynen cicim kafana göre devam et.

ÖZLEM;yiyebiliyorken tadını çıkaralım demi ?

bir güzel çift dedi ki...

yediklerimizden korkar hale geldik...kendimden geçtim gelecek nesile acır oldum :(

neval dedi ki...

BİR GÜZEL ÇİFT; bugün okudum gazetede. insanlar artık erzaklarını turşularını felan memleketten kamyon tutup getirtiyorlarmış ,hem ucuz hem organik