5 Ekim 2010 Salı

eminönüne bir iki

tramwayın    tıkabasa doldurulup    xl olmuş     vagonuna     binmeye uğraşırken    kendi kendime böyle söyleniyordum           tabii     daha bir kaç  gün önce,   gezmekten     ayaklarıma karasular inerken,     bir daha asla    arabasız olmaz sözümü unutuverniştim

her şey      rutin dr kontrolü için,    cerrahpaşaya gitmemle başladı          bu arada profumu değiştirdim     şimdiki daha fazla konuşabiliyor          ve hatta iki kere de gülümsedi ( o vizite ücretini bana verseler kahkaha bile atardım  )



sabahın köründe gitmeme rağmen,   öğlene zor bitirebildim        bunda     hastanede iki kere kaybolmamın (söylemiş miydim ?  yön duygum sıfır )      bir yeri ararken    aynı uzun koridordan 6 kere felan geçmemin,   iki ayrı kuyrukta      birer saat beklememin rolü büyük tabii            bir tanesi kan tüpü alma kuyruğu ,    diğeri kan verme kuyruğu           ikinci kuyrukta    artık ayakta durmakta zorlandım aç bilaç          zavallı yaşlılar ne yapsın  ?         oturup gözleriyle sıralarını kolluyorlardı çaresiz           herkes tam bunalmışken,  bir bağırtı çağırtı    koptu            gelsin kavga  ;    mağara adamlığına özenen zat    kapı yumrukluyor         güvenlik memurları müdahale ettide         sıraya kaynak yapma sona erdi            işim bitti tam eve gideyim derken, içimden     ne idüğü belirsiz bir ses yükseldi  ;      eminönü buraya bir adım     git de biraz alışveriş yap     bir daha ne zaman gidiceksin diye ?          sızlayan ayaklarıma inat  yola düştüm          düşmez olaydım      geçişler ücretsiz diye   ,   herkesin bir yerlere gidesi gelmiş           tramwaya zor bindim          biraz sonra birisi halime acıdı da ( osıkışıklıkta kimseye değmemek için uğraşan bir tip ) yer verdi         sirkecide   indim      ve alışveriş dünyasına dalıverdim       büyük zevkle             bunları alıverdim ;



aynı desenin farklı rengi  bazen yaparım böyle



ağzımız da tatlansın hacıbekirden ;



saat üç gibi    geri dönmeye karar verdim          lakin tramwayı göze almıyor             gözüm trene takıldı    hemen seğirttim o yana doğru            45 dakikada küçükçekmecedeydim         goncam karşıladı sağolsun

nasıl haşat olduysam;    halime baktı    baktı    güldü hep           eve geldiğimizde o bir koltuğa serildi    ben ötekine            kendi kendime dedim ki bu sefer ;
akılsız teyyare !    sağolsun    gönüllü şöförün varken    ne gidip otobüslerde      helak oluyorsun?


içses ;

ama şekerim      insan bazen de     yalnız takılmalı değil mi ?

7 yorum:

Sevtap dedi ki...

Kesinlikle katılıyorum insan bazende yanlız gezmeli.Ben de tek başıma çıkıp gezmeyi fotoğraf çekmeyi seviyorum.Kontrol için gidilmiş ama yinede geçmiş olsun.Hastanelerde kuyruk ve yollarda trafik asla bitmez.

Adsız dedi ki...

ay canım nevalim afiyet olsun,birde eşarp 2kisi aynı renk cıkmış anlayamadık ne renk,dr konusunu acma hiç.Allah düşürmesin sevgilerimle canım.iyi günlerde mutlu mutlu kullan pullan canım.

neval dedi ki...

KARABİDİKİM; teşekkürler iyi dileklerin için.yalnız gezmek güzel ama toplu taşımayla değil.

SELİNKA;üstteki gri lacivert kırmızı,mağazada belli olmuyordu amerikan bayrağı renkleri gibiymiş aslında takasım yok o yüzden. alttakiyse pudra rengi meşhur,kahverengi krem felan işte. amin canım onlarsız da bırakmasın mevlam.

Aysultan... dedi ki...

Pudra rengi olanı süperdir eminim:) güle güle tak canım,gezmek böle bişey yine olsa yine yaparsın dimi ama:)
keyfine bak...

neval dedi ki...

AYSULTAN; güzel gerçekten de teşekkürler daha güzeli senin olsun. evvet uslanmam maalesef yine yaparım yahu

Unknown dedi ki...

eminönü başkadır çeker adamı :)hiç balık yiyesin yoksa bile oturup balık yerim eminönü iskelesinde nasıl yıkadılarmı acaba diye hiç düşünmem hemde :)

neval dedi ki...

DİKİŞ DERSİ;bir bize kısmet olmadı yemek yahu. öyle yerde düşünmiyeceksin zaten ,yoksa aç gider aç gelirsin